Tarihi birazda hikaye kısmından anlatalım. Sultan Mahmut bir gün tebdil-i kıyafet ile dolaşırken bir kahvehaneye girmiş oturmuş. Herkes bir şeyler istiyormuş: Tıkandı baba, çay getir su getir...
Durum Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş ve "Anlat bakalım Tıkandı baba, nedir bu Tıkandı baba meselesi?"
Tıkandı baba oturmuş Sultanın yanına ve başlamış anlatmaya;"Bir gece rüyamda birçok insan gördüm ve hepsinin bir çeşmesi vardı ve hepsi akıyordu. Benim çeşmem ise akıyordu ama az akıyordu. Benim çeşmemde onların çeşmesi gibi aksa diye içimden geçirdim. Ve elime aldığım çomakla oluğu açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve su damla damla akmaya başladı. Tekrar eski haline gelsin diye uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladı.
Ben yine açmak için uğraşırken bir zat göründü ve "Tıkandı baba, tıkandı. Uğraşma artık." dedi. O günden beri adım Tıkandı babaya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı."
Tıkandı babanın anlattıkları Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra çıkmış ve adamlarına "Her gün bu adama bir tepsi baklava getiriceksiniz. Her dilimin altında bir altın olucak demiş."
Sultan Mahmut'un adamları ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler ve Tıkandı babaya baklavayı vermişler. Tıkandı baba, baklavayı almış ve evin yolunu tutmuş. yolda giderken ben bu baklavayı satıyım diye düşünmüş ve işlek bir yol kenarına gidip bağırmaya başlamış: " Taze baklava, taze baklava!"
Oradan geçen Yahudi baklavaları beğenmiş ve Tıkandı babadan baklavayı satın alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava yerken ağzına bir şey gelmiş. Bir bakmış ki altın. Diğer dilimlerin altını kaldırınca bütün altınları bulmuş. Ertesi akşam Yahudi yine gelir mi diye Tıkandı babayı beklemeye başlamış.
Sultanın adamları yine baklava getirmiş. Tıkandı baba yine satar evin ihtiyaçlarını alırım demiş. Yine aynı yere gitmiş ve Yahudi hiçbir şey olmamış gibi "Baba baklavaların güzelmiş, biraz daha uyguna satarsan her akşam senden alırım." demiş. Tıkandı baba tamam demiş ve anlaşmışlar. Bir ay boyunca bu alım satım devam etmiş.
Sultan Mahmut gidip bizim Tıkandı babaya bir bakalım deyip Tıkandı babanın yanına gitmiş. Bu sefer padişah kıyafetleriyle ziyaret etmiş. Ama bir de ne görsün Tıkandı baba hala aynı halde. Sultan "Tıkandı baba sana baklavalar gelmedi mi?" demiş.
"Geldi Sultanım"
"Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?"
"Satıp evimin ihtiyaçlarını giderdim." demiş.
Sultan, Tıkandı babayı yanına alıp hazine odasına götürmüş. " Baba şurdan kürek al, küreğine ne kadar altın gelirse hepsi senin olacak" demiş. Tıkandı baba heyecandan küreği ters şekilde tutmuş ve bir tane altın çıkarabilmiş.
"Tıkandı baba anlaşılan senin buradan da nasibin yok. Sen bizim askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar" demiş ve Sultan Mahmud askerlerden birini yanına çağırmış.
"Bu adamı Üskürdar'ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğendirin. O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin." demiş.
Padişahın adamları, adamı alıp Üsküdar'a götürmüş ve taş beğen demişler. Tıkandı bana şu yamuk, bu küçük derken kocaman bir kayayı beğenip zorla almış eline ve sormuş "Şimdi ne olcak?" Askerlerden biri "Tıkandı baba şimdi bu taşı atıcaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişah sana verecek." demiş. Tıkandı baba taşı kaldırmış ancak tam atacakken koca kaya elinden kayıp kafasına düşmüş ve Tıkandı baba oracıkta ölmüş. Askerler durumu Padişaha söylemişler. İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:
"Vermeyince Ma'bud, Neylesin Sultan Mahmut..."
Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
SON YAZILARIN LİNKLERİ
Magna Carta Libertatum http://bc.vc/VDK7NQn
Atatürk'ün Hatıra Defteri http://pnd.tl/dZJacm
Durum Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş ve "Anlat bakalım Tıkandı baba, nedir bu Tıkandı baba meselesi?"
Tıkandı baba oturmuş Sultanın yanına ve başlamış anlatmaya;"Bir gece rüyamda birçok insan gördüm ve hepsinin bir çeşmesi vardı ve hepsi akıyordu. Benim çeşmem ise akıyordu ama az akıyordu. Benim çeşmemde onların çeşmesi gibi aksa diye içimden geçirdim. Ve elime aldığım çomakla oluğu açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve su damla damla akmaya başladı. Tekrar eski haline gelsin diye uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladı.
Ben yine açmak için uğraşırken bir zat göründü ve "Tıkandı baba, tıkandı. Uğraşma artık." dedi. O günden beri adım Tıkandı babaya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı."
Tıkandı babanın anlattıkları Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra çıkmış ve adamlarına "Her gün bu adama bir tepsi baklava getiriceksiniz. Her dilimin altında bir altın olucak demiş."
Sultan Mahmut'un adamları ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler ve Tıkandı babaya baklavayı vermişler. Tıkandı baba, baklavayı almış ve evin yolunu tutmuş. yolda giderken ben bu baklavayı satıyım diye düşünmüş ve işlek bir yol kenarına gidip bağırmaya başlamış: " Taze baklava, taze baklava!"
Oradan geçen Yahudi baklavaları beğenmiş ve Tıkandı babadan baklavayı satın alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava yerken ağzına bir şey gelmiş. Bir bakmış ki altın. Diğer dilimlerin altını kaldırınca bütün altınları bulmuş. Ertesi akşam Yahudi yine gelir mi diye Tıkandı babayı beklemeye başlamış.
Sultanın adamları yine baklava getirmiş. Tıkandı baba yine satar evin ihtiyaçlarını alırım demiş. Yine aynı yere gitmiş ve Yahudi hiçbir şey olmamış gibi "Baba baklavaların güzelmiş, biraz daha uyguna satarsan her akşam senden alırım." demiş. Tıkandı baba tamam demiş ve anlaşmışlar. Bir ay boyunca bu alım satım devam etmiş.
Sultan Mahmut gidip bizim Tıkandı babaya bir bakalım deyip Tıkandı babanın yanına gitmiş. Bu sefer padişah kıyafetleriyle ziyaret etmiş. Ama bir de ne görsün Tıkandı baba hala aynı halde. Sultan "Tıkandı baba sana baklavalar gelmedi mi?" demiş.
"Geldi Sultanım"
"Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?"
"Satıp evimin ihtiyaçlarını giderdim." demiş.
Sultan, Tıkandı babayı yanına alıp hazine odasına götürmüş. " Baba şurdan kürek al, küreğine ne kadar altın gelirse hepsi senin olacak" demiş. Tıkandı baba heyecandan küreği ters şekilde tutmuş ve bir tane altın çıkarabilmiş.
"Tıkandı baba anlaşılan senin buradan da nasibin yok. Sen bizim askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar" demiş ve Sultan Mahmud askerlerden birini yanına çağırmış.
"Bu adamı Üskürdar'ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğendirin. O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin." demiş.
Padişahın adamları, adamı alıp Üsküdar'a götürmüş ve taş beğen demişler. Tıkandı bana şu yamuk, bu küçük derken kocaman bir kayayı beğenip zorla almış eline ve sormuş "Şimdi ne olcak?" Askerlerden biri "Tıkandı baba şimdi bu taşı atıcaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişah sana verecek." demiş. Tıkandı baba taşı kaldırmış ancak tam atacakken koca kaya elinden kayıp kafasına düşmüş ve Tıkandı baba oracıkta ölmüş. Askerler durumu Padişaha söylemişler. İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:
"Vermeyince Ma'bud, Neylesin Sultan Mahmut..."
Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
SON YAZILARIN LİNKLERİ
Magna Carta Libertatum http://bc.vc/VDK7NQn
Atatürk'ün Hatıra Defteri http://pnd.tl/dZJacm