Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!
II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Türkiye Selçuklu Devleti, Babai Ayaklanması ile uğraştı. Moğollar bu durumdan faydalanıp Selçuklu sınırlarını geçtiler. 1242 yılı sonbaharında Baycu Noyan komutasında Anadolu'ya giren Moğol ordusu Erzurum'u ele geçirerek yağmaladı ve halkı kılıçtan geçirdi. Bu olaydan sonra Mugan'daki kışlaklarına dönen Moğollar ertesi yıl yapacakları asıl sefer öncesinde Anadolu'daki durumu da öğrenmiş oldular.
Moğol ordusunun mevcudu Selçuklu ordusunun yaklaşık yarısı kadardı. Fakat Moğol komutanı Baycu, Selçuklu öncü birliklerini pusuya düşürdü. Bir çok komutan hayatını kaybetti. Bu olayın üzerine II. Keyhüsrev yapacak bir şey kalmadı diyerek ağırlıkların önemli bir kısmını ordugâhta bırakıp Tokat'a doğru kaçtı.
Moğol ordusu karşısında bulunan 80 bin kişilik Selçuklu ordusunu Kösedağ'da (3 Temmuz 1243) savaşmaksızın hezimete uğradı. Bu ağır hezimetten sonra Selçuklu ülkesi ve devleti Moğol tehdidi altına girdi. Türkiye Selçuklu Devleti merkezi hükümdarlığını kaybetti, Moğol hakimiyeti altında gerileme ve çöküş dönemini yaşadı. Bu çöküş dönemi son Selçuklu Sultanı II. Mesut ve V. Kılıç Arslan devrine kadar devam etti.
Kösedağ savaşının ardından Selçuklu-Bizans ilişkileri farklı bir boyut kazandı. Bizans bu savaştan sonra Selçuklular için Moğollara karşı bir müttefik ülkesini terk etmek zorunda kalan sultanlar için ise bir sığınak durumuna gelmiştir.
Bizi instagram adresimizden takip edebilirsiniz. "@tarihinicinden4" takip etmeyi unutmayın!!!